- dağıtmak
- разбрасывать, распылять, раздавать, распределять
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
dağıtmak — i 1) Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı. Y. K. Beyatlı 2) nsz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulufe vermek (veya dağıtmak) — tar. 1) Osmanlılarda askerî ve sivil kuruluşlardaki görevlilere üç ayda bir verilen ücreti dağıtmak 2) mec. yerli yersiz bol keseden para harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyku dağıtmak — uyumasına engel olmak Uykumu dağıtmak için birkaç fincan kahve içtim … Çağatay Osmanlı Sözlük
adalet dağıtmak — kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mavi boncuk dağıtmak — birçok kişiye birden sevgi göstermek ve söz konusu kişileri, bu sevginin yalnız kendisine verildiğine inandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
efkâr dağıtmak — sıkıntıyı gidermek, üzüntüden uzaklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuvasını dağıtmak — kurulu ev düzenini bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zihnini dağıtmak — gerektiği gibi düşünmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesini dağıtmak — iyice dövmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratını dağıtmak — yüzüne zarar verecek biçimde dövmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendini dağıtmak — 1) farklı işlerle aynı anda uğraşmaktan kötü durumda olmak 2) ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek Onlar benim dostlarım, kendimi onların yanında dağıtmış olmam çok vahim değil. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük